SEDDK Üyesi ile Tartışmalı Görüşmeler İddiası!

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) kurul üyelerinden birinin, Ankara’da Arex Sigorta ortaklarından birine ait ofiste birden fazla kez görüldüğü iddiaları gündeme geldi.

Görüşmelerin Niteliği Tartışılıyor

Söz konusu görüşmelerin resmi kurum binası yerine neden özel bir sigorta şirketinin ortağının ofisinde gerçekleştiği merak konusu olurken, toplantılarda hangi konuların ele alındığı ve bu durumun kamu etiği açısından uygun olup olmadığı soruları gündeme taşındı.

Tehdit ve Dayatma İddiaları

İddialara göre, kurul üyesi görüşmelerde şirketin devrine ilişkin pazarlıklar yaptı. Hatta “Davayı kazansanız bile yeni denetimlerle ruhsatlarınızı iptal edeceğiz” ve “Bakanlıktaki şikâyet dosyanıza bakan kişiler arkadaşım, müdahale edeceğiz, sonuç alamazsınız” şeklinde tehditlerde bulunup şirketi normal ya da hülle yoluyla da olsa devretmeye zorladı.

Son yargı kararı sonrası AREX Sigorta üzerinde art arda denetimler başlatıldığı, denetimlerde acenteler, müşteriler ve çalışanlar üzerinde baskı kurulduğu, ifade alma süreçlerinde örtülü tehditlere başvurulduğu ve müşterilerin şikâyete zorlandıkları öne sürülüyor.
Bazı kişilerin, şikâyet dilekçesi vermedikleri takdirde savcılık yoluyla “zorla şikâyet” alınacağı yönünde tehdit edildiği, ayrıca SEDDK Kurul üyelerinden bazıları tarafından hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamasına rağmen “Cumhurbaşkanı talimatıyla bu süreci yürütüyoruz” denilerek yargı organları üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığı iddia ediliyor.

Ayrıca şirket çalışanlarına denetim elemanları tarafından baskı, tehdit ve şantaj yapıldığı, Şirket çalışanlarından birine gelen spam bir mail üzerinden Kurumun soruşturma yürüterek ciddiyetsiz bir tablo ortaya koyduğu da iddialar arasında. Tüm bunlarla ilgili bilgi ve belgelerin savcılığa ve Bakanlığa bildirileceği söyleniyor.

Hukuk Çevreleri: “Açıklığa Kavuşturulmalı”

Hukukçular, kamu gücünün kişisel menfaatlerle buluşturulduğu yönündeki bu iddiaların son derece ciddi olduğunu vurguluyor. Konunun en kısa sürede açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirten hukuk çevreleri, hem etik hem de hukuki açıdan ağır sonuçlar doğurabilecek bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu dile getiriyor.