Örtülü tehdidin şifreleri, KKTC neden hedefte?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu merakla beklenirken, adadaki Türk varlığına yönelik son tehdit terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Duran Kalkan’dan geldi. Terörist Duran Kalkan, bir yıl arayla ikinci kez, “Dananın kuyruğu Kıbrıs’ta kopacak. Bu savaşın merkezi Türkiye’dir” sözleri, hem KKTC hem de Türkiye açısından yeni bir güvenlik tartışmasını da gündeme taşıdı. Terör elebaşlarından Kalkan’ın, terör örgütünün yayın organı Medya Haber TV’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’nin “İsrail ve ABD’den medet umduğunu” öne sürerken, “Ankara, buna rağmen uluslararası enerji yolu projelerinden dışlanıyor” ifadelerini de kullandı. 

Kahraman Mehmetçikler, adadaki Türk varlığının teminatı durumunda.

SUBLİMİNAL MESAJ MI?

Stratejist ve güvenlik uzmanları ise terörist Kalkan tarafından yapılan açıklamaların, Rum Kesimi’ne yapılan askeri yığınak ve adadaki ABD-İsrail planları bağlamında değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Siyasi zamanlamaya dikkat çeken analistlere göre, KKTC’deki seçimler, Ada’nın hassas güvenlik dengeleriyle birleşince, Duran Kalkan’ın açıklamaları seçim sürecinde kamuoyu algısını etkileme ve batı dünyasına mesaj gayesi taşıyor. Analizlerde, terör örgütü PKK/YPG ve bileşenlerini Türkiye’ye karşı vekil güç olarak kullanan İsrail’in, bir yandan da Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne askeri yığınağa devam ettiği vurgulanıyor. Rum Kesimi’nin, İsrail’den sipariş ettiği Barak MX hava savunma sistemlerinin ikinci partisini teslim almasına özellikle dikkat çekiliyor. 

HAREKETE GEÇEBİLİRLER

KKTC’nin Lübnan sahillerine 150, İsrail kıyılarına 250 kilometre mesafede yer almasının yanı sıra Doğu Akdeniz’deki enerji yataklarının da merkezi durumunda olduğuna dikkat çeken uzmanlara göre, Kıbrıs’ta olası sıcak çatışma ve kaos durumunda, terör örgütü PKK ve Suriye’deki unsurlarının Türkiye’ye yönelik saldırı ve istikrarsızlık girişimlerini hızlandırabileceği, bölgedeki enerji ve güvenlik dengelerini ciddi şekilde tehdit edebileceği öngörülüyor.

İNGİLİZ İSTİHBARATI AKTİF

KKTC’nin varlığını Türkiye’nin ileri hattını koruyan sabit bir uçak gemisi olarak değerlendiren  güvenlik uzmanları, Kalkan’ın mesajının ABD-İsrail bloğunun Türkiye’ye yönelik örtülü tehdidi olarak okunması gerektiğini belirtiyorlar. Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, ABD’nin Kıbrıs Rum kesiminde yeni üsler kurduğunu ve bunun hem İsrail’in hem de Suriye’deki SDG için lojistik üs işlevi gördüğüne dikkat çekiyor. “ABD, İngiltere ve İsrail bloğu Doğu Akdeniz’de yeni bir yapılanma içinde” diyen Coşkun, “İngiliz istihbaratı, Orta Doğu’yu Kıbrıs üzerinden dinliyor. Kalkan’ın mesajı, ABD-İsrail ikilisinin Türkiye’ye yönelik örtülü tehdidi olarak okunmalı” uyarısında bulunuyor. 

ABD-İSRAİL MAŞASI

Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay ise terörist Kalkan’ın mesajının arkasındaki uluslararası aktörlere dikkat çekerek, “Duran Kalkan ve PKK terör örgütü, küresel aktörlerin piyonu. Kıbrıs Rum kesiminde İngiliz askeri üsleri var ve ABD askerleri de bu üsleri kullanıyor. Küresel güç odakları, Türkiye’nin adadaki varlığını istemiyor. ABD, İsrail ve İngiltere bloğu, Kıbrıs’ı ele geçirmek için PKK’yı maşa olarak öne sürüyor” dedi. Atabay ayrıca; KKTC’nin bağımsız bir ülke olarak yoluna devam etmesinin, Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından kritik önemde olduğunu da vurgularken, “KKTC’nin varlığı, Türkiye’nin varlığı demektir. Adada iki ayrı devletli çözümü stratejik vizyon olarak ortaya koyduk. Bu stratejiden geri adım atılması söz konusu olmaz, olmamalıdır” diye konuştu. 

Örtülü tehdidin şifreleri, KKTC neden hedefte? - Resim : 2
İsrail’in Larnaka ve Paralimni bölgelerinde gizli dinleme ve elektronik istihbarat (ELINT) istasyonları ile Türkiye ve Lübnan’daki askeri hareketliliği izlediği öne sürülüyor.

ENERJİ YATAKLARI HEDEFTE

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni’ye göre de, terörist Kalkan’ın sözleri ABD-israil ağzıyla Türkiye’ye iletilen bir stratejik mesaj: “KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, son dönemde yaptığı açıklamalarda, Kıbrıs’ın ABD ve İsrail’in hedeflerinden biri haline geldiğine dikkat çekmişti. Tatar’a göre, adadaki her tehdit, Türkiye’nin güney sınırlarını ve enerji güvenliğini doğrudan etkiliyor. İsrail’in Lübnan ve Gazze’ye yönelik saldırılarının arkasında enerji ve deniz yetki alanlarını kontrol etme stratejisi de yatıyor.” 

[email protected] 

 

Kaynak: Web Özel

Başa dön tuşu
Haber Bugün