N.N. Koçi’nin ‘Yok Biri’ Adlı Şiir Kitabı Üzerine -3 | Ali Celep Yazdı…

ALİ CELEP

N.N.KOÇİ’NİN ‘YOK BİRİ’ ADLI ŞİİR KİTABI ÜZERİNE

(Bir Eleştirel Dipnot)

3

Öyle görülüyor ki Koçi’ye grameri bozma zevki de Ece Ayhan’dan miras kalmış. Fakat Ece Ayhan’ın sözdiziminde dolaşıma giren ayrıksılığın dönemin koşullarıyla ilişkili olarak toplumsal ve siyasal bir tabanı vardır. Onun şiiri, sivil tarih temelinde sokak aralarında gelişen halk yaşamının bütün katmanlarını kucaklayan bir gerçeğin yedeğinde, devlet aksanına ve bu aksanın seslendiği cumhura muhalif bir duruşu temsil ediyordu. Şiirindeki masalsı karanlık, tarihte ve gerçekte saklı kalmış aydınlık alanlar yaratmaya yönelik bir işlev görüyordu. Gerçek ne ise, bozuk aksanda kendini göstersin de şiir kendinden düzyazıya kendi cebinden harcasın havası vardır yazdıklarında. Şiirde toplam kaliteyi artırmaya yönelik özgürlük alanlarını açmak ve bunu dil içi yapı bozum tekniği ile gerçeği en dip yerinden kurcalamanın özgün bir yolu olarak etkinleştirmek diye tarif edilebilir bu sanırım. Ece Ayhan şiirinde işleyen bu etkinlik nesnel bağlılaşım temelinde gerçekleştiği için metaforik fazda hem düşündürücü hem büyüleyici sonuçlar doğurmuştur. Bir bakıma şiir kendi şartlarını aşarak günü ve yarını kucaklayan bir girişimin nesnesi olmuştur. Koçi’nin kendi şiirine kaynak alma bağlamında Ece Ayhan, Edip Cansever gibi isimlere yer açması ‘etkilenme’ boyutuyla anlaşılabilir. Bu son derece doğal ve olması gerekli bir şeydir. Şu var ki etki bahsinde bu ve başka birçok şairin kendi şiirlerini kurdukları şartlar ve tarihsel zeminin bugün artık geçerli olmadığı ‘yazma sürecinde’ akılda tutulmalı kanımca. Koçi kendi şiirini yazma sürecinde sanki aynı koşullar bugün de geçerliymiş gibi çalışıyor. Böyle olunca şiirindeki sesler arasında kendi sesini aramakta güçlük çekiyoruz. Gerek yeni sözcükler türetme çabası, artık pek kullanılmayan ya da azın azı bir kesimin kendi aralarında dile getirdikleri marjinal sözcüklerin farklı ağızlarda kullanımı, gerekse bazen ‘kolaj’ tekniğiyle teması ve yeri geldiğinde argoyla karışık deyişleri şiirine koşması, kendi şiiri hesabına bütün kuralların istiskal edildiği bir söz alanı açma niyeti, bugün yaşanan hayatta nesnel bir karşılık bulmuyor.

(‘-yorları –yurlanmış emanet istanbulcayla olmuyor bak / atafalcının altı oku kırkıldı efkarım gubaz’) Koçi’nin yeni ve özgün söylem elde etme adına anlama ters elbiseler giydirmeyi de denediği oluyor. Dahası var. O çok kez anlamın da istiskal edildiği bir zeminde söz söylüyor. Öyle anlaşılıyor ki kendi adına ve hesabına kendi olarak konuşmak yerine, maskını takınmayı tercih ediyor Koçi. Böylece ‘persona’ şiirinin gerekleri neyse ona uygun tekniklerle çalışmayı benimsemiş oluyor. Kendi sesiyle değil var sayılan ikinci bir sesle veya başka bir deyişle kurgusal bir kimlik giyerek konuşuyor diyeceğim. Haliyle bu sesin ulaşması arzu edilen bir yeri ya da bir kitlesi olması beklenir ki ‘Yok Biri’nde bu beklenti sonuçsuz kalıyor. Ya da beklenti, şiirinin sınırlı evreninde tanış olduğu isimlerden ibaret kalıyor. Buna karşın bazı kesitlerde Koçi’nin, şiirini lokal plandan capcanlı yaşamın hareketli havasına çıkarma teşebbüsü de sezilmiyor değil. Bu teşebbüsün sosyalleşme azmine evrilmesiyle iyi bir şair kazanabileceğimize dair işaretler de var. Belki böyle böyle yaşamın kenarından, kenar tarihin dar sokaklarından kişisel destanını yazmak üzere gerçek hayatın doğasına, dilsel oyun duygusu veren yaşamsız hayalperest çeşitlemelerden bu toprakların ruhunu temsil kabiliyetini haiz ‘gerçek’ insanın evrensel ufkunu heceleyen bir zevke ulaşabiliriz. Bu ne ‘herkesin duymak istediği bir konuşmayı’ maskın gerisinden seslendirmeye benzer, ne de müstear bir zihnin saygılı bir edayla sahne gerisine doğru kendini silerek konuşmasına benzer. Koçi’nin dipsiz kuyusundan çıkıp heybesini şiirin bir imkân olarak verdiği kendilik bilgisiyle dolduracağına inancım güçlü. İnancımı daha da güçlendiren soy kesitlerle bitireyim:

‘Çünkü boştu heybem ve yalnız mağluplara özgü

Bir madalya iliştirmiştim yakama’

‘Bizse gerçek bir gülün kenarında

Susalım

-Susalım’

Ali Celep’in N.N. Koçi’nin şiiri hakkında yazdığı önceki 2 yazı için tıklayınız:

N. N. Koçi’nin ‘Yok Biri’ Adlı Şiir Kitabı Üzerine -2 | Ali Celep

N.N. Koçi’nin ‘Yok Biri’ Adlı Şiir Kitabı Üzerine Ali Celep Yazdı…

Başa dön tuşu
bet casino login