Bahçeli: KKTC Türkiye’ye katılmalıdır

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, KKTC parlamentosunun acilen toplanması ve Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı alması yönünde çağrı yaptı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, KKTC’deki seçimlerin ardından yaptığı çıkışı sürdürdü. Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Bahçeli, pazar günü KKTC’nin 6. cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gittiğini, seçmen sayısının 218 bin 313 kişi olduğunu, katılım oranının ise yüzde 62,83 düzeyinde gerçekleştiğini söyledi.
“KIBRIS TÜRK’TÜR, TÜRK’ÜN ÖZ VATANIDIR”
Devlet Bahçeli “Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün öz vatanıdır. Federasyon tez ve tekliflerinin geçerliliği ve geleceği kesinlikle yoktur. Kıbrıs milli davamızdır; muhterem ecdadımızın alın teri, göz nuru, gönül suru, hatıra ve hafıza yurdudur. Bu haklı ve hakikatli davadan geri dönüş katiyen yoktur.” dedi.
“KKTC PARLAMENTOSU ACİLEN TOPLANMALI”
Bahçeli, “KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır.” diye konuştu.
“81 DÜZCE’DEN SONRA 82 KKTC OLMALIDIR”
MHP lideri Bahçeli, “Federasyona dümen kırmak demek Kıbrıs Türklüğünü asimilasyon çarkında israf etmek, milli ve hukuki kazanımları tırpanlamak demektir. 81 Düzce’den sonra 82’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olması artık hayat memat konusu haline gelmiştir.” ifadesini kullandı.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ: “KOMPLO MEKANİĞİ DEVREDE”
Bahçeli, konuşmasında Terörsüz Türkiye sürecine de değindi. MHP lideri, milletin sinir uçlarına dokunacak isteklerin barış ortamını sulandıracağını söyledi. “Süreci yıpratmak isteyenler var.” diyen MHP lideri Bahçeli şöyle konuştu: “Terörsüz Türkiye adımlarını yıpratmak, yıkmak ve yıldırmak üzerine kurgulanmış, kaldı ki farklı gerekçelerle ilerletilen bir komplo mekaniği devrededir. Bilhassa anayasal vatandaşlık ezberiyle ‘Türklüğü etnik yapıya indirgeyerek anayasadan tasfiye emeli’ olmayacak duaya amin demekten farksız bir avunmadır. Anayasanın 66. maddesi ile ilgili polemik yapmak, hava koklamak, zemin yoklamak, kara propagandaya girişmek abesle iştigaldir, sonu ve sonucu da hüsrandır.Türk milletinin sinir uçlarına dokunan söz, iddia ve ihtiraslı istekler emin olunuz ki barış, huzur ve kardeşlik ortamını sulandırmaya matuftur. Kürtlerin yok sayıldığını, bunu yapanların da alçak olduğunu iddia eden dil, alçalmış ve yalana batmış bir dildir. 27 Şubat İmralı açıklamasının hilafına yapılan arızalı ve yanlışa yorulması kaçınılmaz olan bayağı çıkışların Terörsüz Türkiye hedefini sakatlayacağı, böylesi aymazlıktan herkesin titizlikle uzak durması, asla gözden uzak tutulmaması gereken bir ihtiyaçtır.”