Kullandığımız Hiçbir Şeye Sahip Değiliz: Steam, Netflix veya Spotify Gibi Platformlar Bir Gün Kapanırsa Ne Olacak?

Akıllı telefon, bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşması, hayatımızda çok fazla şeyi değiştirdi. Mesela eskiden müzik dinlemek için radyo kullanır veya kaset ya da CD satın alırdık. Film izlemek istediğimiz zaman ise DVD alır, hatta bunları sergilerdik. Özellikle de 2000’li yıllarda DVD oynatıcılar, bir ev için olmazsa olmazdı.
Şimdiyse tüm bunlar geride kaldı. En son ne zaman bir albüm satın aldığınızı hatırlıyor musunuz? Ya da en son ne zaman bir film ya da oyunun fiziksel kopyasını satın aldınız? Kullandığımız teknolojiler, hayatımızı tamamen dijital bir hâle getirdi. Artık film izlemek için Netflix gibi platformları, oyun oynamak içinse Steam’i kullanıyoruz.
Artık hiçbir şeyin sahibi olmamaya başladığımızın farkında mısınız?
Dijital platformların sunduğu abonelik sistemlerinin hayatımızı kolaylaştırdığı konusunda hemfikiriz. Ancak bu durumun, artık hiçbir şeyin sahibi olmamamıza neden olduğunun farkında mısınız? Neticede Spotify aboneliğiniz sona erdiği zaman çalma listelerinize bile ulaşamıyorsunuz. Ya da Steam; hatırlayan okurlarımız mutlaka olacaktır, Steam’in sahiplik değil, lisans tanımlaması üzerine olduğu artık açıkça gösteriliyor. Yani satın aldığınız şey oyunun kendisi değil. Sadece oyuna erişmenizi sağlayan bir dijital anahtar.
Peki fiziksel satın alımlar böyle miydi? Kutulu bir oyun aldığınız zaman sonsuza kadar sizin oluyordu. Aynı şey kaset, CD, DVD ve kitaplar için de geçerli. Bugünse hiçbir garantimiz yok. Şöyle düşünün; bir karar alındı ve Netflix’e erişim engeli getirildi. VPN kullanmayacağınızı varsayarak, elinizden ne gelir?
Steam, Spotify veya Netflix, bir gün kapanırsa ne olur?
Kimse böyle bir şey olsun istemez. Bugün yukarıda logosunu gördüğünüz hangi platformu kullanıyor olursanız olun, ayrı kalmak istemezsiniz. Kim neden yeniden CD alıp müzik dinlemek istesin? Ancak böyle bir şey, bugün olmasa da bir gün yaşanabilir. Peki Steam, Spotify veya Netflix, bir gün kapanırsa ne olur?
Açık konuşmak gerekirse bu sorunun net bir cevabı yok. Mesela Steam, bundan yıllar önce kapanması hâlinde çevrim dışı çalışmasını sağlayacak bir yama üretilebileceğini söyledi. Peki bunun bir garantisi var mı? Tahmin edebileceğiniz üzere yok. Netflix veya Spotify gibi platformların kapanması hâlinde ise içeriklere erişiminiz imkânsız hâle gelecek. Hatta doğrudan bu platformlar için üretilmiş olan tüm içerikler, bir daha asla erişilemeyecek şekilde yok olacak.
Şaka gibi geliyor ama işin aslı öyle değil: Benzer olaylar daha önce yaşandı!
Netflix, Spotify veya Steam gibi platformların kapanmasını çok düşük bir olasılık olarak görüyor veya bunu bir şaka olarak değerlendiriyor olabilirsiniz. Ancak size can sıkıcı bir haberimiz var. Geçmişte bu tür olaylar yaşandı. Döneminin en popüler platformlarından bazıları kapandı ve geride kalan hiçbir kullanıcı, bunu değiştirmek için hiçbir şey yapamadı.
MSN Music, Yahoo Music, Google Play Music, Microsoft eBooks ve Wii Shop gibi platformlar, geçmişte fişi çekilen mecralardan sadece bazıları. Şimdi bunlarla ilgili örnekler verelim. Google Play Music kapandığı zaman satın alınan veya yüklenen müzikler, YouTube Music’e aktarılamadı. Bu da insanların arşivlerinin yok olmasına neden oldu. Microsoft, eBooks’u kapattığında para iadesi yaptı ancak platformda bulunan kitaplar tamamen yok oldu. Daha da beteri var; Wii Shop kapandığı zaman para iadesi yapılmadığı gibi oyunların sonradan indirilebilmesini sağlayan doğru düzgün bir seçenek bile sunulmadı.
Peki bu tür durumlardan korunmanın bir yolu var mı?
Ne yazık ki dijital olarak eriştiğimiz içerikleri yüzde 100 korumanın bir yolu yok. Ama yine de yapabileceğiniz bazı şeyler var. Mesela sizin gerçekten önemli olan bir albümü veya filmin fiziksel kopyasını satın alabilirsiniz. Dijital Hak Yönetimi (DRM) kapsamında olmayan oyunlar da bir nebze kalıcı olacaktır.
Bu yöntemlere alternatif olarak değerlendirebileceğiniz bir diğer çözüm yolu da açık kaynak kodlu veya merkeziyetsiz platformları kullanmaktır. Tabii bu tür platform ve içeriklerin sayısı oldukça az olduğu için çok da işinize yaramaz. Öte yandan; son olarak içerikleri korsan hâline getirebilirsiniz ancak bunun emek hırsızlığı olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor. Webtekno olarak böyle bir yaklaşım içinde olmanızı tavsiye etmiyoruz.