12 Yıllık Kesintisiz Eğitim: Fırsatlar ve Sorunlar

12 yıllık kesintisiz eğitim sistemi, her öğrencinin lise eğitimi almasını zorunlu kıldığı için eğitim ortamlarında çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Özellikle akademik eğitime ilgisi olmayan veya farklı yönelimleri olan öğrencilerin zorla liseye devam etmesi, hem eğitim kalitesini düşürmekte hem de disiplin sorunlarını artırmaktadır.
İşte zorunlu lise eğitiminin okullarda yarattığı bazı sıkıntılar:
Okullarda Disiplin Sorunlarının Artması;
Her öğrencinin akademik eğitime ilgisi veya yeteneği olmayabilir. Ancak zorunlu eğitim nedeniyle liseye devam eden bazı öğrenciler, derslere ilgisiz kalmakta, öğretmenlerin otoritesini zorlamakta ve sınıf içinde disiplini bozabilmektedir. Özellikle meslek liselerinde, bu tür öğrencilerin dersleri aksatması eğitim ortamını olumsuz etkileyebiliyor. Okula zoraki devam eden öğrenciler sınıflarda başarısızlığa neden olurken, eğitim ortamının motivasyonunuda düşürebiliyor.
Öğretmenlerin Zorluk Yaşaması;
İlgisiz veya motivasyonu düşük öğrencilerin yoğun olduğu sınıflarda öğretmenler ders işlemek konusunda büyük zorluk yaşıyor. Öğretmenler bir yandan derse ilgili öğrencileri motive etmeye çalışırken, diğer yandan dersleri sabote eden öğrencilerle uğraşmak zorunda kalıyor. Bu durum, eğitim verimliliğini düşürerek hem öğretmenler hem de öğrenmeye istekli öğrenciler için olumsuz bir ortam oluşturuyor.
Meslek Liselerinde Hedefsiz ve ilgisiz öğrenciler;
Meslek liseleri, yetenekli ve ilgili öğrenciler için önemli bir fırsat sunarken, zorunlu eğitim nedeniyle buraya yönlendirilen birçok öğrenci meslek eğitimi almak istemiyor. Bu öğrenciler, sadece diploma almak için okula devam ettiklerinde, atölye derslerinde ve stajlarda verim düşüyor. Usta öğreticiler ve iş yeri sahipleri, hedefsiz öğrenciler nedeniyle mesleki eğitimin kalitesinin düştüğünü dile getiriyor.
Lise Mezunu İşsizlerin Artması;
Öğrencilerin lise mezunu olması, onların iş gücü piyasasında daha kolay iş bulmasını garanti etmiyor. Akademik başarı gösteremeyen, mesleki beceri kazanmayan ve sadece zorunluluktan lise bitiren öğrenciler, işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Bu durum, eğitimin öğrenciler üzerindeki etkisini sorgulayan bir tablo ortaya çıkarıyor.
Okulların Kapasite Sorunu
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla birlikte, eğitim kurumlarının öğrenci yükü önemli ölçüde arttı. Bu durum, özellikle kalabalık şehirlerde sınıfların aşırı kalabalık olmasına ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısının artmasına neden oldu. Okulların altyapıları çoğu bölgede bu artışı karşılamakta yetersiz kaldı. Yeni okullar yapılsa da, öğretmen ve fiziksel olanaklar konusunda eksiklikler hala devam ediyor.
MEB’in Artan Maliyet Yükü
Zorunlu eğitimin 12 yıl olması, devletin eğitim harcamalarını da ciddi şekilde artırdı. Derslik ihtiyacı, öğretmen maaşları, yardımcı personel giderleri, teknolojik altyapı yatırımları ve meslek liseleri için gereken donanımlar büyük maliyet oluşturuyor. MEB bütçesi her yıl büyüse de, bu harcamaların yeterli olup olmadığı ve kaynakların verimli kullanılıp kullanılmadığı tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Çözüm Önerileri
Öğrencileri erken yönlendirme sistemi getirilmeli. Ortaokuldan itibaren yeteneklerine uygun alanlara yönlendirilen öğrenciler, ilgisiz oldukları dersleri almak zorunda kalmamalı .
Meslek liseleri güçlendirilmeli ve cazip hale getirilmeli. Meslek liseleri, sadece akademik başarısız öğrencilerin yönlendirildiği yerler değil, yetenekli gençlerin meslek öğrenebileceği prestijli kurumlar haline getirilmelidir.
Güzel Sanatlar liseleri ve Spor liseleri yaygınlaştırılmalı, yetenekli gençlerin akademik gelişimleri desteklenmeli ve erken yaşta profesyonel sanat ve spor eğitimi alması sağlanmalı,
Eğitim sisteminin iş gücü piyasasına uyumu sağlanmalı, mezunların işsiz kalmasını önlemek için sektörel ihtiyaçlarla uyumlu bir müfredat oluşturulmalı.
Alternatif eğitim modelleri geliştirilmeli. Örgün eğitime devam etmek istemeyen öğrenciler için esnek eğitim programları, çıraklık ve usta-çırak ilişkisine dayalı sistemler teşvik edilmelidir.
Okullarda rehberlik ve psikolojik destek artırılmalı. Derslere ilgisiz öğrencilerin okul hayatına adaptasyonu sağlanarak, onların kendilerini keşfetmeleri için destek verilmelidir.
Sonuç olarak, zorunlu lise eğitimi her öğrenci için faydalı olmayabilir. Eğitimi daha verimli hale getirmek için öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre farklı yönlendirme sistemleri oluşturulmalı ve eğitim, sadece diploma odaklı değil, beceri kazandırma ve insani değerler odaklı bir hale getirilmelidir.
Saygı ve hürmetlerimle…
Abdullah BAŞAR(Memur Postası)